Ara
İletişim
ÜÇVAV
Atakent Mah. Gelibolu Cad. Erkul Ap.
No:3 İç Kapı No:3 Ümraniye İstanbul
Tel. +90 501 363 38 28
Sosyal Medya Hesaplarımız

Niyazi Mısri Hazretleri’nin bu muhteşem beyiti, derin bir teorinin çok sarih bir aktarımı olması hususiyetiyle aşk taliplerine ve varlığın hakikatini öğrenme heveslilerine bir reçete niteliğindedir. Alışkanlık edindiğimiz şekilde bu beyitin edebiyatımız ve aşıklık müessesesindeki mânası ışığında kendimize doğru kapılar açmaya gayret edeceğiz.

“Ben sanırdım âlem içre bana hiç yâr kalmadı”

“Benlik” modern dünyada zannedildiği gibi birey olmanın bir gerekliliği değildir. Birey olmak ve birtakım değerlerin hamisi olarak bireyleşme modern dünyada gayet sığ ve faydacı bir zihniyetle anlaşılıyor. Ahlakî ve yüksek değerlerin mahiyeti olmadan kurgulanan bu bireyci anlayış da neticede felaketlere ve büyük zulümlere sebep oluyor. İnsanlara özgüven adı altında empoze edilen başıboşluk, kibir ve benzer hastalıklar toplumları ifsad ediyor. Hem toplumumuza hem tüm insanlığa biraz dikkatlice bakınca bunun birçok numunesini görmek mümkün. İnsanî ilişkilerde büyük bir kabalık, nezaketten yoksun davranışlar, artan öfke nefret halleri, menfaat merkezli ilişkiler ve saymaktan kaçındığımız nice haller. Tüm bu hüsran dolu sonuçlarıyla toplum normlarını kökünden sarsan ego, insanı kendi felaketine sürüklüyor ve sonunda ne huzur ne de tatmin bulunabiliyor. Ezcümle yar bulunamıyor. Ne yar olunuyor ne de yar bulunabiliyor.

Ben sanırdım âlem içre bana yâr kalmadı, Ben beni terk eyledim bildim ki ağyâr kalmadı

İnsanı sarmalayan ego, sanıldığının aksine insanın yalnız kalmasına müsade etmiyor. Sürekli haset ve öfkeyle meşgul olan zihin ve soyut alem, kendi kendiliğinde kalamıyor ve sürekli ötekilerle meşgul oluyor. Böyle olunca da yâr’ini bulacağı yerde yani kendisinde bulamıyor. Bu büyük meselenin belki de kainatın yegane meselesinin gayet sarih bir reçetesini Niyazî Mısrî Hazretleri şöyle buyuruyor:

“Ben beni terk eyledim bildim ki ağyâr kalmadı”

Yâr bulamamanın, sevgili olamamanın reçetesi, beyitte benliği terk eylemek olarak buyruluyor. Bu sürecin neticesinde de ağyâr kalmıyor, işte tam burada kendi kendine olmak mümkün oluyor. Modern insanın yanlış anladığı ve kolay zannettiği yalnız olma hali bu reçete ile mümkün olabiliyor. Her şey ancak sevgili, âlem yalnızca yâr olunca sonsuz tatmin ve insanımızın aradığı huzur mümkün oluyor. Romantik bir takım meclislerin ciddi olmayan tartışmalarında mahiyeti anlaşılmayan bu nevi beyitler, bizim medeniyetimizin ne denli büyük bir ontolojik teori inşa ettiğini gösteriyor. Katman katman daha da derinleşecek olan bu beyit vesilesi ile bizler de modern insan olarak sürüklendiğimiz benlik çukurunu hatırladık. Niyazi Mısrî Hazretleri bizleri kesintisiz bir ilhamla hala sevgili olmaya davet ediyor. Benliklerimizden kurtulup, varisi olduğumuz ilmin mahiyetini idrak niyazı ile arz ederiz efendim.

media
Yorumlar: 0
Henüz yorum yazılmamış. İlk yorumu sen yaz.
Yorum Yaz